23 Ağustos 2014 Cumartesi

Bana dair, benden son gelişmeler.

Uzun zaman oldu yazmayalı diye bir cümle kuruyorsun. Ama hayat öyle yoğun oluyor ki, bu tempoda akıp giderken bloğa vakit ayıramıyorsun. Günler böyle geçerken bir bakmışsın blog iyice aksamış.
Üniversiteyi kazandığıma göre yazılar eksik olmayacak demek ki. :)
Evet kazandım!!!
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi-Radyo, Televizyon ve Sinema. :)
Çocukluk hayalim, gençlik sevdam ve işte şimdi de gerçeğim olan bölüm.
İstanbul'a kavuşamadım ne yazık ki, ama böyle olması gerekiyormuş diyerek geçiştiriyorum. Yaklaşık bir aydır kazanma sevinciyle ordan oraya koşturuyorum. Yurt arayışı ve eşyaları toparlamanın ayrı bir telaşı varmış. :)
Yerleştiğimde odadan kareler karşınızda olacak :)
Başlangıç fotoğrafları genel eşyalardan olsun istedim ve işte başlıyoruz :)

Pembe ararken mor çıktı karşıma. Çokta güzel oldu.






Havlu, bornoz vs. :)




Özdilek'te ''diz battaniyesi'' adı altında satılan tatlılık. :)




Küçük olmasından dolayı performansından biraz şüphe duyduğum, yine de beklenenin üstüne çıkarak beni memnun eden saç kurutma makinem. :)




Kıyafet askılarını bulmak için çok uğraştım, ama değdi bence. :)




Vazgeçilmezim, kutular. :))










En sevdiklerimden :)




Ve son olaraaak, geceliklerin en tatlısı. <3



 Bunların dışında çok sayıda aksesuar, ıvıır zıvır, kırtasiyelik var. Onların hepsi oda postunda tek tek çıkacak karşınıza. :)
Bambaşka mutluluk her biri. 




1 Temmuz 2014 Salı

-BAZI İNSANLAR GECELERİ BÜYÜR-

Bugün günlerden tatiiiil!!
Toplu izin verildi ve bugün nihayet evdeyim. İşe başlamamın üzerinden tam bir hafta geçti. Arife günü son iş günüm olacak. Sonrasında üniversite kayıt telaşları vs. olacağından çalışmayacağım. Yepyeni taze kokulu kitaplar aldım kendime. Bütün gün kendimi okumaya adamayı planlıyorum. :))
Bir şiir yazdım onu paylaşmak istiyorum sizlerle. Okuyup yorumunu esirgemeyecek olanlara şimdiden sonsuz teşekkürler. 


BAZI İNSANLAR GECELERİ BÜYÜR 

Bazı insanlar geceleri büyür.
Diğerleri düşlerine dalarken, 
Açar gözünü.. Düş kırıklarını öğütür.. 
Bazen taze acılarını düşünür insan,
Bazen kabuk bağlamış yaralarını..
Yara taze de olsa, yıllar da geçmiş olsa üzerinden,
Acısı değişmez.. 
Hatta eskidikçe acıtır, acıttıkça eskir..
Bazı insanlar geceleri ölür.
Tekrar tekrar dirilecekleri sabahı uzaktan görür..
Öyle bir içinde yaşar ki, 
Düşüncelerinde yaşattığı sahneler öyle canlıdır ki,
Kalkıp geliverecek sanır o günler..
Fakat ne o günler gelir, ne özlenenler, ne beklenenler..
Kaç vapur kaçırdı kim bilir..
Kaç gece uykuları kaçtı..
Kalbi kanadı, ruhu yara aldı..
Sonra aldı kalemi eline,
Öyle sıkı tuttu, öyle acı yazdı ki,
Kalemi kanadı..
Kelimeleri bir bir döküldü kağıda..
Yaşadıkça yazdı, yazdıkça yaşadı..
Bazı insanlar geceleri büyür..
Onların güneşi geç doğar..
Sabahın ışıkları karanlık dünyalarını aydınlatamaz hemen..
Küçücük bir ışık ararlar yalnız kaldıklarında..
Umutları asar onları..
İnsan katilinden vazgeçer mi?
İnadına umut etmeyi diler bi yanları.
Diğer yanları inkar eder..
Seni bunlar yaraladı der..
Sonra karşı çıkar insan..
Keşkelerini alır karşısına
Ve anlatır tek tek ne varsa. 
Saatler süren bu iç hesaplaşma,
Nihayetinde biter..
İnsan biter..
Gece biter..
Umutlar gider..
İki ekmek almaya çıkar bakkala,
Dostları gelir, güler..
Burukluğunu unutur bir süreliğine..
Akşam çökmeye başlar,
İçinde hüzünle birlikte..
Yine gece gelir..
Eskiler gelir.. 
Gece yine insanı eskitir..

25 Haziran 2014 Çarşamba

BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM!

İlk iş günüm 11 saat ayakta durmakla geçti. 4 saatlik mesainin olduğu güne denk gelmişim. Saatin gece yarısını geçmesi itibariyle doğum günüümmm.!   



Bu yorgunluğun üzerine fazla yazamıyorum. Umarım yarın daha rahat bir gün geçiririm.
Hepinize kucak dolusu öpücükler :) 

24 Haziran 2014 Salı

Son durum :)

Sınavlar bittii! Yarın işe başlıyorum. Türkiye'nin ilk köfte fabrikasında çöp şiş dizicem :) İki ay kadar çalışıcam yaz döneminde. O arada üniversite tercihlerini yapıcam. Kayıt zamanı da işten çıkıcam.
İki gün sonra 18 yaşındayım. :)) İlkokul arkadaşlarım sürpriz yapmışlar. Pastayı getirip kapıda mumları yakmışlar. O gün çalışacağım için erkenden kutladılar :) Çok çok mutlu oldum. Sevmek ve sevilmek ne güzel şey. Güzel güzel de hediyeler almışlar bana. :))





İlk iş günümde bana şans dileyin. :)

20 Haziran 2014 Cuma

UZUN Bİ' ARADAN SONRA.

3 aylık gecikmenin sonunda nihayet yine burdayıım. YGS ve stresi, sonuçların açıklanması, LYS hazırlığı derken 3 ay böylece geçti gitti. Pazar günü edebiyat sınavına da girerek üniversiteye hazırlık sezonunu bitirmiş olucam. Bu sefer de yerleştirme puanının açıklanması, tercih dönemi derken yine zaman geçip gidecek. Ama bu sefer blog aksamayacak. :)

Gelelim benden haberleree. YGS beklediğimden düşük geldi. E haliyle sonuç düşük gelince, havalar da ısınınca tam anlamıyla çalışamadım. Senenin başından beri bazı kişisel sebeplerden dolayı uzun süre toparlanamamıştım. YGS sonrası annemin ameliyatı da etkiledi tüm bunları. Edebiyat sınavı en büyük umudum.

Araba kullanmaya başladııım. Babamla küçük çaplı test sürüşleri yapıyoruz.


Arabam olursa böyle;










Motosikletim olursa böyle olsun;                 




                 

En büyük hayallerim.
Ve hayallere giden yolda umudumuzu asla yitirmiyoruz. 

15 Mart 2014 Cumartesi

SON HAFTA

Sınava son 1 hafta.. 

Dekorasyona dair her mağazayı gezmeye can atar oldum. Sınav stresi, gerginliği derken biraz moral bulmak için alışverişe çıktık. Koçtaşa gittik. :)




Ufacık üniversite alışverişim :)) İyi moral oluyor. Pudra tabakları içime sinerek aldım. 


Ve bunlar da yine üniversite için.. :)


Dershanede durum böyle. 



Diğer yanda da okul sınavlarıyla boğuştuk. 


 Bu da İnegöl'ün meşhur köftesinin heykeli. Sınav yerime giderken burdan geçeceğiz.


Ve işte bir hafta sonra burda... 




Herkes emeğinin karşılığını alır inşallah. Dualarınızı eksik etmeyin..

1 Mart 2014 Cumartesi

Can Sıkıntısından

Can sıkıntısının getirisi bu oldu:




 Koltuk kumaşı biraz esnek oldu onu ayarlayamamışım. :)



Basit ama yapılışı çok zevkli. :) 

12 Şubat 2014 Çarşamba

SON 38.


Sınava sayılı günler kaldı. Ev-dershane-okul üçgeninden hiçbir şeye vakit kalmıyor. Bloğumda istediğim verimi yakalayamadım.
Şu sınavları atlatsam daha fazla post gelecek, daha güzel olacak her şey. Büyük hedef İstanbul. Sadece sınavı değil, İstanbul'u da kazanıcam. Heyecan, stres, umut, karamsarlık, tüm duygular karışmış halde. Tek dileğim şu günleri atlatıp mutlu bir yarına ulaşmak. Debbie Macomber'ın okumadığım kitaplarını listeledim, LYS sonrasına bıraktım. Düzenim; sınav süreci ve sınavdan sonrası diye kesin bir çizgiyle ayrılmış durumda. Kazanamama korkusu git gide büyüyor.

Şu sıralar her baktığımda stresimi arttıran sayaç: http://gerisayim.net/2014-ygs-geri-sayim.php


Bu da canım ÖSYM'cimin tasarımı:


23 Ocak 2014 Perşembe

Küçük Mutluluklar



Sınava 58, lisedeki son yarıyıl tatilime 1 gün kaldı. Kendime uğraş ararken kitap ayraçları yapmaya karar verdim arkadaşlarıma dağıtıcam. :) 
3-4 gün önce çok güzel bir sitenin varlığından haberdar oldum: www.kardesinisec.com
81 ilde ihtiyacı olan çocuklardan birini kendinize kardeş olarak seçiyorsunuz. O sizin mektup arkadaşınız oluyor aynı zamanda. :) Eğitimi boyunca destek oluyorsunuz. Hiçbir şekilde para kabul edilmiyor. İhtiyacı olan okullara da ulaşıp yardım edebiliyorsunuz. Van'dan Sözdar benim manevi kardeşim oldu. :) Destek ol butonuna basmadım çünkü kardeşini bekleyenler listesinden adı kaldırılırsa bir başkası tarafından seçilemeyecek. Öğrenci halimle sürekli yardım edemeyebilirim diye düşündüm. Şimdilik ona ve ailesine çok güzel şeyler gitti. Gonderilenlerin bir kısmı şöyle; 

Okuyacak bir sürü kitabı oldu. :)



Bunlar da faaliyet kitapları :) Karne hediyesi aynı zamanda :)

                                        


Kalem kutusu çok hoşuma gitti :)



Fotoğrafını yüklemediğim daha pek çok şey var. Diş fırçası, diş macunu, şapkası, eldiveni, kalemi defteri boyası... :) Poşetlenmiş halleri aşağıda.
Bunların yanında ailesi için koyulanlar biraz ağır olunca Bursa'dan Van'a kargo ücreti 90 lira tuttu. Benim cebimde okuldan toplayabildiğim 35 lira vardı. Çalışanlara yardım için olduğunu söyleyince benden sadece 30 lira aldılar. Onlara bu iyilikleri için tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Bunlar ve fotoğrafta olmayan iki poşet daha kutulanıp gönderildi iki gün önce, en geç yarın ulaşır. Öğretmeni beni arayıp haber verecek kargom gittiğinde. Çok mutluluk verici bir şey bu. Tek gönderimlik dahi olsa bir çocuğu mutlu edecek olmak bambaşka bir şey. Beş dakikanızı ayırıp siteyi inceleyin bir şey kaybetmeyeceksiniz. 





 Mezuniyet fotoğraf çekimi yapıldı geçen hafta okulda.  Mezun olmaya adım adım  yaklaşıyoruz. Fotoğraf  çekiminden bir gün önce kızlarla arşive dalıp kepleri taktık  :)




Bugünlerde ruh halim;






Ve Köpük hala gelmedi. 

12 Ocak 2014 Pazar

Bu da başlıksız olsun. :)

YGS başvurumu yaptım. Artık tescilli ÖSYM kurbanıyım. :) Süre azaldıkça heyecan artıyor. 

Bu arada geçen hafta en yakın arkadaşımdan gecikmiş yılbaşı hediyelerimi aldım :)  




Uygun bir fotoğraf bulunduğu an dolacak. :)



Bu da çerçevenin yanındaydı, içi ve altı kalpli çok güzel. İçinde tokalarımla masanın üstünde duruyor şu an.



Fotoğraftaki kadar soluk değil bu kazağın rengi. Tatlı pembemsi bir şey. :) Çok hoşuma gitti. Hatta YGS başvuru fotoğrafımda üzerimde bu kazak var. :)



Bu patikler kuzenimin elinden çıktı. Rengine aşık oldum. Aslında üniversiteye saklamayı düşünüyordum fakat dayanamadım giyiverdim. 





Dershanede öğretmenimizin doğum gününü kutladık bu dünyalar tatlısı pastayla.. :)






Son olarak- KÖPÜK. Canımın içi o benim. Bir ay kadar önce bizim sokakta dolaşırken tanıştık onunla. Ellerimle besleyip suyunu içiriyordum. Aç, susuz ve korkmuştu. Sonra Köpük buraya hiç gelmedi. Günlerce bekledim, gözüm hep onu aradı ama o yoktu. Geçen gün okula gidecekken onu gördüm. Komşumuz peynirli çizi veriyordu :)) O an duyduğum mutluluğu anlatmam mümkün değil. Ben de simit alıp biraz verdim. Çok yemedi. Sonra su getirdim, biraz biraz içiyordu. Okula gitmek zorundayım. Dönüşte onu göremedim. Ve Köpük hala yok.